+90 (506) 253 60 66
bilgi@balabanhukuk.com.tr
HUKUKTA EVLAT EDİNME KOŞULLARI

Hazırlamış olduğumuz bu makale ile cevap bulabileceğiniz başlıklar şöyledir:

Evlat edinme koşulları nelerdir?
Yenidoğan bebeğin evlat edinilmesinde dikkat edilmesi gerekenler?
Evlat edinmede yetki ve görevli mahkeme hangisidir?
Evlat edinmede yargılama prosedürü nasıl işlemektedir?
Evlat edinme halinde isim ve soyisim değişikliği nasıl olmaktadır?
Evlat edinme durumunda mirasçılık hakları nelerdir?
Evlatlık ilişkisi nasıl kaldırılabilir?

Evlat edinme müessesesi Türk Medeni Kanunu’nun 305. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Evlat edinme müessesi Kanunun düzenlediği şekilde “Küçüklerin evlat edinilmesi” ve “Erginlerin evlat edinilmesi” şeklinde iki başlık altında anlatılacaktır.

1)     KÜÇÜKLERİN EVLAT EDİNİLMESİ

Genel Koşullar

TMK’un 305 maddesi “Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.

Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.” Şeklindedir.

Madde incelendiğinde, evlat edinilenin ve evlat edinecek kişilerin varsa diğer çocuklarının menfaatinin ön planda tutulduğu görülmektedir. Nitekim yapılan yargılama esnasında pedagoglardan oluşan bilirkişi ya da bilirkişilerden rapor tanzimi istenmekte ve bu menfaat dengesinin kurulup kurulmadığı önemle üzerinde durulmaktadır.

Evlat edinilecek küçüğün, evlat edinenler tarafından en az bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla 1 yaşından küçük çocukların evlat edinilmesi sebebi ile başvuru yapılamamaktadır.

Yeni doğan bir bebeğin evlat edinilmesi yasal şartlar oluşmadığından mümkün olmamakla birlikte, evlat edinecek aileye bırakıldığında ; hem yasal olarak temsil edilmesi , hem günlük ihtiyaçların giderilmesinde henüz anne-baba sıfatının alınmamış olması sebebi ile bir çok sıkıntı yaşanmaktadır. Özellikle de evlatlık verenin vazgeçme gibi bir durumunun olması karşısında hem evlat edinilen hem de evlatlık alan kişiler çok büyük mağduriyet yaşamaktadır.

Böyle bir durum ile karşılaşmamak için öncelikli olarak evlatlık verecek anne-babanın rızasının mahkeme kanalı ile tespiti yoluna başvurmak tek çözüm yoludur.

Birlikte Evlat Edinme

Evlat edinmek isteyen kişiler ancak evli olmaları şartı ile evlat edinebilmektedirler. Eşlerin 30 yaşının doldurmuş olmaları ve en az beş yıldan beri evli olmaları gerekmektedir. Ancak eşlerden biri , diğerinin çocuğunu evlat edinmek isterse 30 yaşını doldurmuş olması ve 2 yıldan beri evli olmaları yeterlidir.

Tek Başına Evlat Edinme

Kişi tek başına evlat edinmek isterse diğer koşulları da taşımak şartı ile 30 yaşını doldurduktan sonra evlat edinebilmektedir.

Küçüğün Yaşı ve Rızası

Evlat edinilen ile evlat edinen arasında 18 yaş fark olması yasal zorunluluktur. Ayırt etme gücü bulunan küçüğün rızası aranmakla birlikte ,eğer küçüğe vasi ya da kayyum atanmış ise , bu vesayet kurumlarının da rızası aranmaktadır.

Uygulamada açılan evlatl edinme davasında hakim, küçüğe kayyum atanması için süre  ve yetki vermektedir. Küçüğün temsil edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinden kayyum atanması talep edilir. Sulh Hukuk Mahkemesince görevlendirilen kayyum , evlat edinme davasında küçüğün menfaatleri doğrultusunda görev yapmak zorundadır.

Ana ve Babanın Rızası

Küçüğün evlat edinilebilmesi için, anne ve babasının rızası şarttır.Bu rıza genellikle evlat edinme davasında alınmakta olup, en baştan mahkeme aracılığı ile de tespit ettirilebilir. Evlatlık için rıza veren anne -baba 6 hafta içerisinde rızasından dönme hakkı bulunmaktadır. Ancak bu rızanın verilebilmesi için küçüğün en az 6 haftalık olması şarttır.

Uygulamada evlat edinmek üzere küçüğü teslim alan aile, evlatlık veren ailenin geri alma endişesini taşımaktadır. Bu madde ışığında, çocuğun teslimi ile aynı zaman diliminde anne-babanın rızası alındığı taktirde, 6 hafta sonra anne -babanın rızasından dönme hakkı düşmektedir. Mahkeme tutanağına geçirilmek sureti ile alınan bu rıza ile hem evlat edinecek olan aile geri verme endişesinden kurtulmakta, hem de hangi sıfatla küçüğün yanlarında bulunduğuna ilişkin yasal belgeleri ellerinde bulunmaktadır.

TMK nun 311. Maddesinde; anne-babanın kim olduğu bilinmiyorsa, uzun süredir nerede olduğu bilinmiyorsa, ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise ve küçüğe karşı sorumluluklarını yerine getirmiyorsa rızasının aranmayacağı düzenlenmiştir.

2) ERGİNLERİN VE KISITLILARIN EVLAT EDİNİLMESİ

Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesinde yukarıda bahsettiğimiz hususlar uyum sağladığı ölçüde kıyas yolu ile uygulanmaktadır. Ancak bir kişinin, ergin  bir kişiyi evlat edinmesi için kendi altsoyunun rızası ve küçükken en az 5 yıl evlat edinen aile tarafından bakılmış olması  da gerekmektedir. Evlat edinmek isteyen kişinin altsoyu bulunmamakta ise , bu yönde rızanın aranmasına gerek yoktur.

Evlat edinilecek kişi bedensel veya zihinsel engeli sebebi ile sürekli yardıma muhtaç ise ve evlat edinilen tarafından 5 yıldan beri bakım ve gözetim altında ise evlat edinilebilir.

Ayrıca evlat edinen ile evlat edinilen kişi 5 yıldır aile gibi yaşıyor ise, yine evlat edinme şartlarının oluştuğu kabul edilmektedir.

Eğer evli bir kimse evlat edinilecek ise , eşinin de rızası gerekmektedir. Yargıtay, evlat edinme davası sürecinde kişinin evlenmesi halinde de yine rızanın alınması gerektiğini düzenlemiştir.

EVLAT EDİNMENİN HÜKÜMLERİ

Evlat edinme kararının kesinleşmesi ile evlat edinenler, anne-babanın hak ve yükümlülüklerine sahip olmaktadır. Evlat edinen küçük ise ,evlat edinenin soyadını alabileceği gibi evlat edinen isterse küçüğe yeni bir ad verebilir .

Evlat edinilen, evlat edinenin mirasçısı olur. Kişinin evlatlık durumunun olması halinde çift taraflı mirasçılık söz konusu olup, evlat edinilen hem kendi üst soyundan hem de evlat edinildiği aileden mirasçılık hakkı kazanmaktadır. TMK nun 500. madde

Yine eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. Yargıtay eşler tarafından birlikte evlat edinilen ergin kişilerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılamayacağını düzenlemiştir.

Evlat edinme müessesesi ile evlat edinilen ile evlat edinen arasında soy bağı kurulmakla birlikte, evlat edinilenin kendi ailesi ile soy bağı ilişkisi devam etmektedir. Yargıtay, sosyal inceleme raporları ile sabit olması ve küçüğün  de kendi ailesini bilmesi durumunda , evlat edinilen ile kendi ailesi arasında kişisel ilişki düzenlenebileceğini düzenlemiştir. Ancak bu konuda mahkeme küçüğün yüksek yararının gözönünde bulundurmakta, küçüğün ailesi ile ilişki kurmasında bir sakınca bulunmadığını aksine onun menfaatine olacağı konusunda şüphe götürmeyecek şekilde düzenlenmiş bilirkişi raporu doğrultusunda karar vermektedir.

YETKİ VE DİĞER HÜKÜMLER

TMK’nun 315.maddesinde düzenlendiği üzere evlatlık davası taraflardan birisinin oturma yeri mahkemesinde açılabilmektedir.

Dava sırasında evlat edinmek isteyenin vefat etmesi halinde, yukarıda bahsettiğimiz hususların var olması halinde davaya devam edilecektir.

Evlatlık davasının açılmasından sonra, hakimin resen araştırma yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sebeple de özellikle evlat edinmek isteyenler ile evlat edinilecek arasındaki ilişkinin tespiti çok büyük önem arzetmektedir. Yargıtay “Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ve edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.” şeklinde karar verip, özellikle hakimin hangi hususları araştırması gerektiğini belirtmiş bulunmaktadır.

Evlat edinmek isteyenin altsoyunun düşüncesi özellikle araştırılmaktadır. Bu araştırma hakim tarafından görevlendirilen sosyal uzman ya da pedagog tarafından yapılmakta ve sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli görülmesi halinde evlatlık ilişkisi tesisi kurulabilmektedir. Yargıtay bu konuda evlat edinenin diğer çocukları dinlenmeden, evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilmeden, evlat edinmenin bu çocukların yararlarını hakkaniyete aykırı bir biçimde zedeleyip zedelemeyeceği konusunda yeterli araştırma yapılmadan, evlat edinmeye muvafakat ettikleri konusunda evlat edinen ve tanığın beyanları ile yetinilerek eksik inceleme ile kurulan hükmü bozma nedeni olarak görmektedir.